İşçi arkadaşlarımızın ve takipçilerimizin görüş ve katkılarıyla yayına hazırladığımız asgari ücret yazımız.
2024 Asgari ücretin Aralık zammının belirlenmesi bu günlerde bekleniyor. Asgari ücretin nasıl belirlendiği, yılda kaç defa güncellendiği, ne kadar artacağı konuları ise işçiler ve emekçiler açısından son derece yaşamsal konular. Üstelik zam ayının gelmesi pek çoğumuz açısından yeni soruları da beraberinde getirmişken. Örneğin asgari ücretin belirlendiği günün hemen ertesi günü peynirin kilosu kaç olacak, ekmeğe, ya da simite ne kadar zam gelecek?
En temel yaşamsal gereksinimlerimiz olan gıdadan tutalım, fahiş konut-kira bedellerine, çocuk bakım ve eğitim masraflarından, çalışırken harcadığımız yol yemek giderlerine kadar her şey o kadar zamlandı ki milyonlarca işçi ve çalışan eli kalbinde, endişe ve borç harç içerisinde yaşamını sürdürmeye çalışıyor. Yaşam koşullarımızı daha da somut konuşmak için bu konuda sendikaların açlık ve yoksulluk araştırmalarına da bakabiliriz. DİSK Birleşik Metal İş Sınıf Araştırmaları Merkezi BİSAM’a göre Ekim 2023 dönemi açlık sınırı 12 bin 928 TL, yoksulluk sınırı ise 44 bin 718 TL’dir. TÜRK İŞ’ e göre de Ekim 2023 açlık sınırı 13 bin 684, yoksulluk sınırı ise 44 bin 573 TL olarak ifade ediliyor. DİSK – AR’ın 2024 Asgari ücret araştırmasına göre de “Türkiye Asgari ücretliler ülkesi olarak tarif ediliyor, asgari ücret ile diğer emek gelirleri arasındaki makas kapanıyor, asgari ücret ortalama ücrete yaklaşıyor. Kadınların yüzde 60’ı asgari ücrete çalışırken, kayıt dışı çalışanların ise yüzde 85’i asgari ücrete bile erişemiyor.
Böylesi günlerden geçerken bir taraftan Dünyada yine savaş tamtamları çalınıyor ve kapitalizm yoksulluğumuzu giderek büyütüyor. Bizler de böyle bir ortamda nefes almaya ve dayanışmamızı büyüterek birbirimizden güç almaya çalışıyoruz.
Türkiye’de asgari ücret, Asgari Ücret Tespit Komisyonu tarafından şimdiye kadar yılda iki kere olacak şekilde belirleniyordu. 2024’te asgari ücrete bir kere zam yapılacağı söyleniyor. İşçi, işveren ve hükümet temsilcilerinden oluşan Asgari Ücret Tespit Komisyonu ilk toplantısını ise 11 Aralık Pazartesi günü gerçekleştirdi. İkincisini ise 18 Aralık da gerçekleştirecek. Bu toplantılarda işçilerin gerçek talepleri ve ihtiyaçlarının ne kadar gözetildiği ise her sene belirlenen oranlardan ve asgari ücretle geçimin neredeyse imkânsız hale gelmesinden belli. Bu komisyonun gerçek işçi temsilcilerinden oluşması gerektiği ise başka bir ihtiyaç olarak karşımızda duruyor.
2024 asgari ücret zammı ve beklentileriyle ilgili işçi arkadaşlarımızdan aldığımız görüşler ise onların ifadeleriyle şu şekildedir:
Tekstil İşçisi
“Asgari ücret şimdiye kadar hiç yeterli olmadı ki. Olması gerekenle aldığımız ücret arasında uçurum var. Şu an 25 bin olsa biraz nefes alırız belki ama o kadar olmayacağını da adımız gibi biliyoruz. 16 ya da 17 bin bandında olacağı söyleniyor”
Üniversite İdari Personeli
“2024 Ocak ayında asgari ücretin 15 bin bandına çıkacağı söyleniyor. Fakat yapılan araştırmalarda tek başına geçinmenin maliyeti minimum 42 bin. Bu durumda bize lüks olarak ifade ettikleri artık komik, sadaka bile değil. Kaldı ki yapılan her artış ile birlikte gıda, tüketim, faturalar vb. her şeye zam geldiği için asla gelir gideri karşılamıyor sadece borçlarımızı ödeyebilmek için çalışıyoruz.”
Ofis Çalışanı
“Vallahi gelinen noktada enflasyonun durumu vahim, alım gücümüz dibe vurmuş vaziyette. Gıda desen almış başını gidiyor. Diğer harcama kalemleri şöyle dursun. Ev geçindiren, kıyıya köşeye birikim bırakılan dönemden, maaşa kadar borçlanılan bir sürece girildi. Ücretin artması aslında bizim sorunumuzu çözmüyor, anında herşeye zam geliyor, pahalanıyor herşey. Ürünün piyasa sürülmesi aşamasındaki maaliyetler bir zemine oturtulup girdiler ürüne yansıtılmaz ise biz de tüketici olarak düşük fiyata alabiliriz. Paramızın değeri artar. Markete her gün makarna, yaş sebze, meyve için 300 TL bırakıyoruz. Sırf ekmek aylık 1000 TL yapıyor. Diğer özel tüketimlere girmiyorum bile. Aile olarak bir yere gidememek, film veya tiyatro izleyememek üzüyor. Bunların dışındaki temel ihtiyaçlar için günü ayı kurtarmak için en az 20-22 bin TL’ye ihtiyaç var. Evinde öğrencisi, yaşlısı, bakmakla yükümlü biri olanlar da bunun içinde değil. Hal böyle olunca ‘karar vericiler’ her zaman olduğu gibi yine bildiklerini okuyup ezilene cezayı kesecekler. Lafın özü insanlık onuru için, güzel ve kaliteli bir yaşam için, güneşin ve gökyüzünün keyfini çıkarmak için asgari ücretin şimdiki ücretin en az iki buçuk katı olması gerekir. Geçen seneye göre alımlarımızda ücrette yüzde yüz artış oldu. 10 liralık ürün sene sonunda 20 lira oldu. 2024 için de değişen bir şey olmayacak. O halde ücret artarken ürünlere zam yapılmamalı ki işçi onuruna yakışır şekilde yaşam sürsün. Patronlar hep kendini düşünüyor. ‘Karar vericiler bir de kararı verdirenler’ asıl sorun bunlar”
Özel Sektör Öğretmeni
“Asgari ücret bizim ücretlerimizi batırıyor, geriye çekiyor. Asgari ücret düşük oldukça bizim ücretlerimizde olması gereken seviyeye ulaşamıyor. Her seferinde daha ayın sonuna gelmeden ay sonu düşünme derdi yaşıyoruz.”
Teknik Destek Personeli
Sadece kirayı düşünürsek 15 bin, diğer ihtiyaçlar elbette daha fazla ama en az 25 bin olmalı bence asgari ücret. Maalesef ben bu kadar zam yapılacağını düşünmüyorum”
Bilgisayar Mühendisi
“Asgari Ücret tahminim 15 bin 582”
Satış Personeli
“Bu sene asgariye tek zam yapılacağı söyleniyor. Tek seferlik bir zam yıl boyu geçerli olacağı için en az yüzde 35 olmalı diye düşünüyorum.”
Kamu Emekçisi, Öğretmen
Asgari ücret 16 bin net olmalı. Fakat elbette bu da yeterli değil. Enflasyonun bu kadar yüksek olduğu bir ortamda yetmesi imkânsız.
Bilişim Destek Uzmanı
“Asgari ücretin arttırılması çözüm değil, enflasyonun düşmesi gerekir. Asgari ücrete zam gelince her şeye aynı anda zam geliyor. Gıdadan kiraya kadar. Ancak asgari ücretle çalışmayan ama asgariye yakın çalışanlara yasada zorunluluk yok denilerek zam yapılmıyor. İşçiler daha iyi ücretlere, daha iyi koşullarda çalışabilmek için iş değiştirmek zorunda kalıyorlar ya da yurtdışı seçenekleri yaratmaya çalışıyorlar. Ayrıca çalışma koşullarında kısıtlamaya gidiliyor. Yediğimiz poğaçanın tadından, içtiğimiz çorbanın tadına kadar her şeyimiz değişiyor. Haklarımız tek tek elimizden alınmak isteniyor.”
Özel Sektör Öğretmeni
“Asgari ücretten bir tık fazla maaş alıyoruz biz de. Asgari ücrete zam geldiğinde bizim ücretlere zam yapılmıyor ama patronlar ücretleri belirlerken asgari ücreti baz alıyorlar. Asgari ücret bizim maaşlarımızı kısacası geriye doğru çekiştiriyor. Şu koşullarda asgari ücret en az 30 bin olmalı bence”
Tekstil İşçisi
“Asgari ücret tabi ki yetersiz. Açlık sınırının altında maalesef. Bana göre en az 25 bin olmalı. Ancak bu kadar zam yapılacağını da sanmıyorum.”
Avukat
“Asgari ücret tüm çalışan kesimlerin ücret pazarlığını zayıflatıyor. Sendikalaşma da zaten çok zayıf “Bu koşullarda belirlenen asgari ücretler de bu sebepten gerçek olması gerekeni yansıtmıyor”
Özel Sektör Öğretmeni
“Asgari ücret zammından en çok etkilenen kesimlerden biriyiz. Çünkü yeni anlaşma yapma imkânımız olmadığı gibi ara zam da yapılmıyor”
2021’de asgari ücret tamı tamına 2 bin 825 lira 90 kuruşmuş. Nerden nereye. 2024’e girerken kaç olur bir tahminimiz var elbette ama aradan henüz 3 yıl kadar geçmişken rakamların bu şekilde oynayışı aslında pek de bir şey ifade etmiyor. Asgari ücret düzenlemelerinin de bu sebeple hayatlarımızda iyiye doğru bir gidiş sağlamadığını söyleyebiliriz. Bu durum işçilerin görüşlerinden de anlaşılıyor. Yaşam kalitemiz düştü, her şeye gelen günlük zamlardan artışı hissedemiyoruz diyor işçiler, çalışanlar.
Asgari ücretin yükselmesi ihtiyaç ama çözüm değil. Asgari ücretin artışı mevcut durumumuzu çok değiştirmeyecek. Tüm her şeye yine zam gelecek. Bu seferde yüksek ücretlerden almaya başlayacağız. Bu durumda asgari ücretin yükseltilmesi mi enflasyonun düşürülerek alım gücümüzün artması mı diye soruyoruz. Zam yapılmayan ya da daha az zam yapılan iş yerlerinde çalışanlar iş aramaya başladı bile. Patronlar ve firmalarda işçi ilanlarına bakmaya başladı tabi. Milyonlarca asgari ücretli ise ne kadar zam olacak diye bekliyor. Tüm bu durumlar çalışma yaşamında üretim ilişkilerini etkiliyor, çalışanların motivasyonunu düşürüyor, geçim giderek daha da zor hale geliyor. Geçim zor, yaşam mücadelemiz çetin. Asgari geçimler, asgari yaşamlar istemiyoruz. Asgari ücret çözüm değil, insanca yaşamak için azami ücret istiyoruz.
İnsanca geçinebilecek ücretler, temel işçi haklarımız, çalışma koşullarımızın iyileşmesi, iş kazası ve meslek hastalıklarına yakalanmadan çalışmak, sınıf mücadelemizin başat konuları. Bu taleplerimiz ve ihtiyaçlarımız için yan yana gelmek ve sesimizi büyütmemiz bir zorunluluk. İnsanca yaşamak ise hepimizin hakkıdır.
Kaynakça :
(30.10.2023), https://www.turkis.org.tr/turk-is-ekim-2023-aclik-ve-yoksulluk-siniri/
(15.10.2023), https://birlesikmetalis.org/index.php/tr/guncel/basin-aciklama/2056-bisam-1023
(01.12.2023), https://arastirma.disk.org.tr/?p=10615